TÜRKİYE'DE ULUSAL MEMBRAN TEKNOLOJİLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ (Röportaj: MEM-TEK Genel Koordinatörü Prof. Dr. İsmail KOYUNCU)

Temiz bir gelecek için Türkiye’de düşük maliyet ve yüksek teknolojili membran üretmek, modül ve proses geliştirmek, membran teknolojileri üzerine çalışan araştırmacılara fırsatlar sunmak ve global membran bilimine katkılarda bulunmak amacıyla, 2010 yılında T.C. Devlet Planlama Teşkilatı’nın desteği ve İTÜ Mezunu Prof. Dr. İsmail KOYUNCU’NUN’nun öncü ve yürütücülüğünde Ulusal Membran Teknolojileri Araştırma Merkezi (MEM-TEK) projesi başlatıldı. 


Vizyonunda Su ve atıksu uygulamalarında membran üretimi, modül imalatı ve proses geliştirilmesi üzerine dünya çapında lider bir araştırma merkezi haline gelen MEM-TEK ve Türkiye İlki başarılı projeleri üzerine, MEMTEK Genel Koordinatörü, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü, İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda İTÜ Mezunu  Prof. Dr. İsmail Koyuncu ile anlamlı ve çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik…



ÖNCELİKLE MEMTEK NEDİR? MİSYON VE VİZYONU NELERDİR? TÜRKİYE’DEKİ MEMBRAN SİSTEMLERİ VE MEMBRAN TEKNOLOJİLERİ KULLANIMI İLE İLGİLİ BİZİ BİLGİLENDİRİR MİSİNİZ?

MEMTEK, ULUSAL MEMBRAN TEKNOLOJİLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ’nin kısaltılmış adıdır.  Burası Türkiye’de Membran Teknolojileri üzerine kurulmuş tek araştırma merkezidir.  Merkezimiz, İTÜ Rektörlüğüne bağlı olarak çalışıyor. Destek veren bazı diğer yüksek öğretim kurumları da var. Membran teknolojileri çok farklı alanlarda kullanılmaktadır. Su ve atıksu arıtımı, gaz arıtımı ve benzeri maksatlar. Bizim burada esas maksadımız, bu konuda kendi teknolojimizi geliştirmek ve Türkiye’de membranları üretilebilir hale getirilmektir. Şu anda merkezimiz toplam 1000 metrekare alan üzerine kurulu ve içerisinde 6 farklı laboratuvar var. Membran Üretim Laboratuvarı, Modül Laboratuvarı,  Karakterizasyon Laboratuvarı, Proses Laboratuvarı, modül simülasyon laboratuvarı ve pilot ölçekli araştırmalar laboratuvarı merkez bünyesinde yer almaktadır.

“Projede yapmamız gerekenleri fazlası ile yerine getirdik. Gerekli alt yapı kuruldu ve membran ve membran modülü imalatları başladı. Bunun yanında yeni projeler de oluştu”

MEMTEK KURULUŞ AŞAMASINDA BELLİ BAŞLI KURUM ve KURULUŞLARDAN DESTEK ALDI MI? HALEN YURTDIŞINDAKİ ÜNİVERSİTELERDEN VEYA KURUMLARLA İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE MİSİNİZ?

2010 yılında o dönemki adı Devlet Planlama Teşkilatı(DPT), şimdiki adı Kalkınma Bakanlığı’ndan destek aldık. O dönem geliştirilen proje 3 yıl sürdü. Projede yapmamız gerekenleri fazlası ile yerine getirdik. Gerekli alt yapı kuruldu ve membran ve membran modülü imalatları başladı. Bunun yanında yeni projeler oluştu. Şu anda MEMTEK’de yürütülen 10 tane proje var. Bunlar, TÜBİTAK destekli projeler, Sanayi Bakanlığı destekli Santez projeleri ve yine İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan aldığımız projeleridir.

MEMTEK olarak yurtdışı ile ortak çalışmalarımız başlamıştır. Örneğin, Kore Seul National University ile ortak bir projemiz başladı. Bunun yanında Amerika’dan birkaç farklı üniversite ile işbirliğimiz devam ediyor. Amerika’dan bir profesör geldi ve 3 ay MEMTEK’de kaldı. Bunun dışında Amerika’dan doktora öğrencileri gelip, merkezimizin imkânlarını kullanarak tez çalışmalarının bir kısmını gerçekleştirdi.

Ayrıca, MEMTEK olarak, ulusal ve uluslararası seviyede Membran Teknolojileri üzerine sempozyumlar düzenliyoruz. İlk sempozyumumuzu 2009 yılında ulusal seviyede 1. Ulusal Membran Teknolojileri ve Uygulamaları Sempozyumunu organize ettik. 2010 yılında ise uluslararası düzeyde yapıldı. Tekrar 2011 yılında 2. ulusal sempozyumu düzenledik. Yine 2013 yılında da 3. Ulusal Membran Teknolojileri ve Uygulamaları sempozyumunu düzenleyeceğiz. Bu sempozyumu her 2 yılda bir ulusal seviyede düzenlemeyi planlıyoruz.

BASINDAKİ RÖPORTAJINIZA GÖRE İTÜ VE TÜBİTAK'IN ORTAK GELİŞTİRDİĞİ DENİZ SUYUNDAN İÇME SUYU ELDE EDİLEBİLEN MEMBRAN TEKNOLOJİSİNE ABD'DEN YOĞUN TALEP OLDUĞUNU BELİRTMİŞSİNİZ. BUNU AÇAR MISINIZ?

MEMTEK olarak son 2 yılda çok büyük bir çaba sarf ettik ve su arıtımında kullanılan membranların pilot ölçekli olarak üretimini gerçekleştirdik. Bu yerel basında da yer aldı. Bundan sonraki hedefimiz bu membranların Türkiye’de gerçek ölçekli olarak üretilebilir hale gelmesidir. Sizlere de bu konuyu gündeme getirdiğiniz için MEMTEK ekibi olarak teşekkür ediyoruz.

“Ancak teknoloji küreseldir ve buradan elde edilen birikim ve teknolojiyi sadece Türkiye’de değil, Orta Doğu ve diğer Türk Devletleri’ne de aktarabilmeyi arzu ediyoruz.”

MEMBRAN SİSTEMLERİN TÜRKİYE’DE YAYGIN KULLANILMASINA RAĞMEN MEMBRAN ÜRETİMİ VE MEMBRAN TEKNOLOJİLERİNİN MALİYETİ YÜKSEK VE DENEYİM GEREKTİRMEKTEDİR.
BU DURUM MEMBRAN TEKNOLOJİSİNİ YAYGIN KULLANIMINI NASIL ETKİLEMEKTE VE MEMBRAN KULLANIMINDA NE ÖLÇÜDE DIŞARIYA BAĞIMLILIĞA SEBEP OLMAKTADIR? BU BAĞIMLILIĞI AZALTMAK DA MEMTEK’İN KURULUŞ SEBEPLERİNDEN BİRİ OLARAK GÖSTERİLEBİLİR Mİ?


Burayı kurmadaki ilk amacımız; Türkiye’nin kendi teknolojisini kendisinin üretebilmesidir. Su ve gaz arıtımında kullanılan filtreler (membranlar) yurt dışından ithal ediliyor ve bu da büyük miktarda döviz kaybı anlamına geliyor. Membranlar deniz suyu arıtımında da kullanılıyor ve deniz suyu arıtımında dünya pazarının yüzde yetmişi Orta Doğu, dolayısıyla yaklaşık 10 milyar dolar kadar bir pazar payı var. Bunu da düşünerek, Türkiye’nin kendi teknolojisini üretmesi gerektiği düşüncesiyle yola çıktık.  İlk etapta ülke bazındaki ihtiyaçlar hedeflendi. Ancak teknoloji küreseldir ve buradan elde edilen birikim ve teknolojiyi sadece Türkiye’de değil, Orta Doğu ve diğer Türk Devletleri’ne de aktarabilmeyi arzu ediyoruz.


MEMBRAN ÜRETİMİ VE MEMBRAN TEKNOLOJİLERİ GELİŞTİRMEK ÇOK CİDDİ BİR SERMAYE YANINDA ÇOK GELİŞMİŞ TECRÜBELİ BİR TEKNİK EKİP VE DE GELİŞMİŞ MAKİNALAR GEREKTİRİYOR. SİZ, TÜRKİYE’DE BU ANLAMDA KAYNAK DA BULUNMAMASINA RAĞMEN BÜTÜN BUNLARI NASIL BİR ARAYA GETİRİP MEMTEK’İ TEMELLENDİRDİNİZ?

Devlet konunun stratejik önemini görerek projeyi desteklemiş ve merkezi kur demiş. Ancak, kurulum aşamasında büyük sıkıntı çektiğimizi söyleyebilirim. Üretim makinalarının geliştirilmesi, bunların imalat aşaması. Tabi konu sadece makine ile de bitmiyor. Üretim konusundaki bazı now-how’ların da oluşturulması gerekiyordu. Aslında üretime başlanabilmesi için gereken teknoloji aslında çok da pahalı bir teknoloji değil, asıl pahalı olan now-how’ların oluşturulması. Eğer siz kendi now-how’ınızı yaptığınız çalışmalarla oluşturabilirseniz, sonrasında çok düşük maliyetlerle rahatlıkla üretimi gerçekleştirebiliyorsunuz. Mesela hollow fiber membranların üretimi konusunda biz burda tam 1 yıl çalıştık ve en sonunda gerekli üretimleri gerçekleştirebildik. Hiç kimse bunun nasıl üretildiği (reçetesi, sıcaklığı vb. ) ile ilgili bilgi vermez. Bu bilgiler her araştırma merkezi veya firmada kendisine özgü çalışmalar sonucunda elde edilmektedir. Aslında teknoloji geliştirme de benzer şekildedir. Now-how’ı elde etmeye yönelik belli bir emek harcanır. Now-how’ı elde ettikten sonra üretim maliyetleri tamamen aşağıya düşecektir. Yani buradaki mesele now-how’ı elde etmeye yönelik harcadığınız zaman ve sermaye, yani Ar-Ge çalışmalarıdır. Bir ürünün maliyetini de Ar-Ge çalışmalarında harcanan maliyet doğrudan etkilemektedir. Eğer bunu düşük maliyetler ile elde edebiliyorsanız üretim maliyetleri çok düşüyor.

“Türkiye’de MEMTEK’e çok ciddi bir bakış açısı var. Özellikle geçtiğimiz son 3-4 haftada değişik üniversite ve firmalardan birçok misafir ağırladık. Burayı merak ediyorlar ve ortak proje yapmak istiyorlar.”

BASINDA ÇIKAN RÖPORTAJINIZA GÖRE, SON YILLARDA ARTAN NÜFUS ARTIŞI VE ÇARPIK KENTLEŞME İLE BİREYSEL SU HARCAMA ORANI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ARTMIŞ VE BU DURUM TÜRKİYE’Yİ KULLANILABİLİR SU KAYNAKLARI AÇISINDAN RİSK ALTINDA BIRAKMIŞTIR. SİZİN MEMTEK’TEN BU KONUDA BEKLENTİNİZ NEDİR? TÜRKİYENİN MEMTEK’E BAKIŞI NEDİR? MEMTEK’İN BU ANLAMDAKİ ÖNEMİNİN FARKINDA MI?


Türkiye’de kullanılabilir su çok bol da değil az da değil. Şu an biz Türkiye’yi su stresi altındaki ülkeler arasında tanımlıyoruz. Bu durumla ilgili gerekli çalışmalar yapılmazsa ileriye yönelik, nüfus artışıyla birlikte Türkiye su fakiri ülkeleri arasına girebilir. Girecek mi bunu ileride durum gösterecektir.  Devlet yetkilileri bu konuda gerekli önlemleri almaktadırlar. Bizim MEMTEK olarak amacımız yeni su kaynaklarının oluşturulmasına katkıda bulunmaktır. Bu atıksuların geri dönüşümü olabilir  veya deniz suyunun arıtılıp kullanılması olabilir. Bunlar ilave su kaynağı oluşturma sınıfına giriyor. Bu konu MEMTEK olarak bizim en çok önem verdiğimiz konulardan birisidir. Ürettiğimiz membranların hem su arıtımı hem de atıksu geri kullanımı alanlarında kullanılabiliyor olmasını istiyoruz. Türkiye’de MEMTEK’e çok ciddi bir bakış açısı var. Özellikle geçtiğimiz son 3-4 haftada değişik üniversite ve firmalardan bir çok misafir ağırladık. Burayı merak ediyorlar ve ortak proje yapmak istiyorlar. Biz bu durumdan oldukça memnunuz ve de bu gibi proje ortaklıklarına tabi ki önceliğimiz İTÜ mezunlarına olacak şekilde de açığız.

MEMTEK’İN UYGULAMAYA GEÇMİŞ PROJELERİNDEN ÖRNEK VEREBİLİR MİSİNİZ?

2011 yazında burada aktif faaliyetlere başladık yani bir buçuk yıldır buradayız. Bu bir buçuk yılda çok iyi seviyeye geldik ve ürünler de ortaya çıkmaya başladı. Burada elde ettiğimiz ürünlerle pilot ölçekte çalışmalar yapmaya başladık. Tekstil sektöründe şu anda bir pilot çalışmayı bitirdik. Petrol endüstrisi atık suların arıtımına yönelik bir pilot çalışmayı tamamladık. Bunların ileride kullanılabilirliğine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Ama pilot ölçekte sanayide MEMTEK markalı ürünlerimiz var. Bunların çok yakın zamanda da tam ölçekte uygulamaya geçeceğini biliyoruz.



TÜRKİYE’DE BİR İLK OLARAK DEĞERLENDİRİLEN İSTKA PROJESİNİZ KABUL EDİLMİŞ VE ÇALIŞMALARA BAŞLAMIŞSINIZ.  BUNUN ÜLKEMİZE KATKILARINDAN BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

İsTka Projesi’nde yeni modül tasarımı yapıyoruz. Dünyada değişik firmalar membranlar üzerine değişik prosesler yapmışlar ve kendileri membranları modül haline getirmişler. Bunların hepsi tabi patentli sistemler ve bu modülerin belli avantaj ve dezavantajları var.  Bizim İSTKA projesinde amacımız bu modüllerin dezavantajlarından yola çıkarak onları daha efektif kullanılabilir hale getirmek. Bunu yaparken de öncelikle bilgisayarda 3 boyutlu modüllerin simülasyonu yapıyoruz. Öyle bir altyapıyı da kurduk burada. Bu projede Türkiye’nin kendi modülünü üretip, üretilen ürünün de çevre piyasasına sunulabilmesini amaçlıyoruz. Bunun için öncelikle işletme maliyetlerini düşürücü bir tasarım olacak. Su arıtmada maliyet enerjidir, enerji maliyetini ne kadar aşağı çekerseniz maliyet o kadar azalacaktır. Daha az enerji ile çalıştırılacak bir modül tasarlamayı düşünüyoruz.

“Buradaki ve Türkiye’nin birçok üniversitesindeki imkânların Amerika’daki üniversiteler seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz. Önemli olan o algının kırılması.”

GEÇTİĞİMİZ AYLARDA ÇEŞİTLİ ÜNİVERSİTELERDEN 40 REKTÖR VE NEBRASKA ÜNİVERSİTESİ HEYETİ MEM-TEK ARAŞTIRMA MERKEZİNİ ZİYARETTE BULUNMUŞ.  ARAŞTIRMA MERKEZİNİ GEZEN ÇEŞİTLİ EKİPLER; BÖYLE Bİ TEKNOLOJİ İLE KARŞILAŞTIKLARI ZAMAN NASIL Bİ TEPKİ VERİYORLAR?

Merkezimizi ve imkânları görenler buradan, genellikle şaşırarak ve hayranlıkla ayrılıyor. Örneğin 30 yıl Amerika’da Profesörlük yapmış bir öğretim üyesi merkezimizi ziyaret etmiş ve kendimi tamamen Amerika’da hissettim demişti. Ve buradan ayrılışının sonrasında da bize teşekkür maili atmıştı. Elbette ki “Burası bana Amerika’da olduğumu hissettirdi” demesi hem dezavantaj hem avantaj ama maalesef bu algıyı böyle değiştirebileceğiz.  Bu sadece bir algı elbette. Ne var ki gerçek değişti.  Buradaki ve Türkiye’nin bir çok üniversitesindeki imkânların Amerika’daki üniversiteler seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz. Önemli olan o algının kırılması. Sonuçta Merkez 2010’da kurulmaya başladı. 2011’de inşaatı bitti. Bir yandan kurulum yaparken bir yandan da projeler yaptık. Ürünler de çıkmaya başladı. Bu kadar kısa bir sürede ürünleri görenler de haliyle şaşırıyor ve yapılanları takdir ediyor.

 

MEMTEK OLARAK VERDİĞİNİZ HİZMETLER TEKNİK DANIŞMANLIK, MEMBRAN OTOPSİSİ, ARITABİLİRLİK HİZMETİ VE ANALİZ LİSTESİ OLARAK DÖRDE AYRILIYOR. BU HİZMETLERDEN BİRAZ BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?


Dışarıya verdiğimiz hizmetlerden en önemlisi membran otopsisidir. Membran otopsisi, arıtımda kullanılan membranın süresinden erken kirlenmesi gibi durumların nedenlerini incelediğimiz ve buna yönelik çözümler ürettiğimiz bir hizmettir. Daha önceden bu, ancak yurtdışında yapılabiliyordu. Bu nedenle çok yüksek ücretlerle yapılıyordu. Şimdi biz bunu burada yapabiliyoruz çok rahat. Burada yapılması o maliyetin oldukça aşağıya çekilmesini sağlamaktadır. Ayrıca buradaki karakterizasyon laboratuvarı sayesinde dışarıya hizmet verebiliyoruz. Laboratuvarımız dışarıdaki firmaların ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde. Eğitim ve danışmanlıklar açısından da senede bir MEMTEK sempozyumları düzenliyoruz. Bu sempozyumlar öğrenciler için bir nevi ders, seminer gibi oluyor. Burada bu konuda çalışanlar bir araya geliyor ve kendi yaptıkları çalışmaları aktarıyorlar. Bir nevi seminer havasında devam ediyor. Bu seneki sempozyum eylül ayında olacak. Sempozyum yanında, yakın zamanda kısa süreli kurslar da düzenlemeyi planlıyoruz. 

İTÜ Mezunu Kuruluş ve Firmalarının buraya dâhil edilmesi öncelikli olacaktır.”


BU KONUDA İTÜ MEZUNLARI’NA AİT KURULUŞ ve FİRMALARA ÖNCELİĞİNİZ VE AYRICALIĞINIZ VAR MIDIR?

Bu konuda merkezde şöyle bir planlamamız var. İTÜ Rektörlüğü’nün de onayıyla stratejik ortaklık yapabileceğimiz üye firmalar olmasını istiyoruz. Her firma analiz için bünyesine cihaz almaktansa; belirli bir ücretle belirli bir aidat ödeyerek MEMTEK’deki imkanları kullanmış olacak. Bunun üzerinde çalışıyoruz ve kısa vadede uygulayabileceğimiz bir çalışma olacak. Bu ayrıca Merkezin sürdürülebilirliği açısından da önemli olacaktır. Personelin, teknik altyapının ve arıza durumun da sürdürülebilirliği açısından önemli bir çalışma olacak. Bu konuda tabi ki İTÜ Mezunu Kuruluş ve Firmalarının buraya dâhil edilmesi öncelikli olacaktır.

BURADA YETİŞEN VE MEMBRAN TEKNOLOJİLERİ ÜZERİNDE ÇALIŞMAK İSTEYEN BİR KİŞİ İÇİN SEÇENEKLER NELERDİR?

Türkiye’de membran teknolojileri alanında Ar-Ge olarak üniversitelerdeki çalışmalar dışında başka çalışmalar bulunmamaktadır. Fakat membranların çevre uygulamaları üzerine çalışan bir sürü firmalar var. O firmalarda iş sahibi olabilirler veya kendi işlerini kendileri oluşturabilirler.

MEM-TEK BÜNYESİNDEKİ YAYINLARI İNCELEDİĞİMİZ ZAMAN İTÜ’DEN BAŞKA AKADEMİSYENLERLE DE İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINIZ GÖRDÜK.  TÜM BU İTÜDEKİ BAĞLANTILARINIZIN VE İTÜ’NÜN MERKEZE SAĞLADIĞI KATKI VE DESTEK MEMTEK’İN KURULUŞ AŞAMASI VE SONRASINDA NE DÜZEYDEDİR?

İTÜ Rektörlüğünün bu binayı tahsis etmesi öncelikle en büyük destek oldu. Projelerde Çevre Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Malzeme ve Kimya Mühendisliği ve ayrıca Cevher Hazırlama Mühendisliği’nden ortak çalıştığımız bazı öğretim üyelerimiz var. İTÜ deki en büyük sorun kişilerin kendi bölümünde sıkışmış kalmış olması. İnterdisipliner çalışma disiplini kazanılmamış, biz burada onu kırmaya çalışıyoruz. Biz saydığım bölümlerdeki öğretim üyesi arkadaşlarımla disiplinlerarası bir çalışma yürütüyoruz. Ayrıca, İTÜ’nün en önemli katkılarından biri de ismi ve markasıdır.

MEM-TEK GENEL KOORDİNATÖRÜ PROF. DR. İSMAİL KOYUNCU’NUN İTÜ MEZUNU OLMASININ BU PROJELERİN VE MERKEZİN BAŞARISINA KATKISI NEDİR?

Türkiye’de olmayan bir merkezi kurmaya çalışıyorsunuz. Bunda alt yapı bilgileriniz, yaptığınız çalışmalar çok önemli. İTÜ’de aldığımız eğitim, öğretim ve sonrasında yaptığımız araştırmaların, kendimizi yetiştirme aşamasında İTÜ’nün bize sağladığı imkânların katkısını görmezden gelmemiz mümkün değil.

İlgili bölümlerden gelen öğrenciler burada tez çalışmalarını rahatlıkla yapabiliyorlar. Buradaki tüm imkânları kullanabiliyorlar ve başvuru yaptıkları takdirde staj yapma imkânı bulabiliyorlar.”

İTÜ’LÜ LİSANS VEYA YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİLERİNE MEM-TEK BÜNYESİNDE ARAŞTIRMA İMKÂNI, STAJ VE ÇALIŞMA OLANAKLARI SAĞLAYABİLİYOR MUSUNUZ?

MEMTEK çoğu programla ilgisi olan bir araştırma merkezi. Çevre Mühendisliği, Malzeme Mühendisliği, Nanoteknoloji, Kimya Mühendisliği, Kimya Bölümü ve Makine Mühendisliği. Buralarla hep çakışması olan bir yer.  Bu ilgili bölümlerden gelen öğrenciler burada tez çalışmalarını rahatlıkla yapabiliyorlar. Buradaki tüm imkânları kullanabiliyorlar ve başvururlarsa staj yapma imkânı bulabiliyorlar.

SİZİN, BİR İTÜ MEZUNU VE MEMTEK KOORDİNATÖRÜ OLARAK BU ALANDA ÇALIŞMALAR YAPMAK İSTEYEN YENİ İTÜ MEZUNLARINA TAVSİYENİZ NEDİR?

Bu konuya ilgi duyanların bu konuya girmelerini tavsiye ederim. Az önce bahsettiğim gibi, membran teknolojileri geleceği olan bir konudur. Çevre mühendisleri ileride tamamen bu konuya ağırlık verecektir. Bu yüzden çok rahatlıkla girmelerini öneriyorum. Ayrıca bu alanda yapacakları doktora , yüksek lisans çalışmalarını özel sektör alanında da kullanabilirler. Şu anda bizim bir çok mezunumuz burada öğrendikleri bilgileri iş sektöründe kullanıyorlar.


İTÜ Kurumsal İlişkiler ve Mezunlarla İletişim Ofisi
İTÜ Ayazağa Kampüsü, Süleyman Demirel Kültür Merkezi, 34469 Maslak, Sarıyer/İstanbul
mezun@itu.edu.tr
Telefon ve Faks: (212) 285 30 80