TÜRK GEMİLERİNİ DÜNYA SULARINDA YÜZDÜREN İTÜ MEZUNU KAPTAN ALTAY ALTUĞ KİMDİR?
Yazımızın başlığından da anlaşılacağı üzere Altay Altuğ Türk gemilerini Dünya sularında
yüzdüren bir deniz aşığı, bir kaptan. Türk denizcilik sektörünün 'Altay Baba'sı
..
Altay Altuğ, İTÜ Denizcilik Fakültesin'den ( Y.D.O ) 1952 yılında mezun olmuş
ve meslek aşkıyla hemen kolları sıvamıştır... Ömrünü kılavuz kaptanlığa adayan Kaptan
Altay, uzun yıllar devlet görevinde çalıştıktan sonra 1979 yılında emekli olmasının
hemen ardından kendi şirketini kurmuş ve denizcilik aşkını bu şekilde devam ettirmiştir..
“Ömür boyu mutluyum”
Kaptan Altay Altuğ, ömrü boyunca sevdiği ve bildiği işi yapmaktan mutluluk duyduğunu
belirterek, "Günlük stresler içinde mutlu olmak için günde 1 saat yatacaksın.
Ben de ofisimdeki kamarada öğlen bir saat uyuyorum. Eğer 1 gün mutlu olmak istiyorsan
denize çıkıp balık avlayacaksın. Bir ay mutlu olmak istiyorsan balayına çıkacaksın.
Ömür boyu mutlu olmak istiyorsan, bildiğin ve sevdiğin işte çalışacaksın. Ben bildiğim
ve sevdiğim işte çalıştım hep. O nedenle mutluyum" diyor.
Altay Altuğ ile İTÜ'lü yıllarından tutun da UZMAR'ın kuruluş yıllarına
oradan meslek aşkına değin uzanan tatlı ve verimli bir söyleşi gerçekleştirdik.
1952 YILINDA İTÜ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ'NDEN MEZUN OLDUNUZ. TERCİHİNİZ NEDEN
İTÜ DENİZCİLİK OLDU?
(Y.DO.) İTÜ Denizcilik fakültesine yazılmam şöyledir: İzmir Karşıyaka sahilinde
yaşadım, deniz ile iç içeydik.İlkokuldan beri kağıt sandal, teneke sandal yapar
yüzdürürken mutlu olur,gemilşere karşı ayrı bir sevgim olduğunu düşünürdüm. Bu sevgi
ben de ortaokul yıllarıma denk gelir.İşte tam da bu sevgi yüzünden İstanbul'a
yolumuz düştüğünde İTÜ, Gemi İnşa Mühendisiği Yüksek Okulu'na müracaat için
Gümüşsuyu'na gittim ve bu okulda okumak için gerekli şartları öğrendim.Biraz
kader biraz da benim gayretimle bu fakültede okumak nasip oldu..
OĞULLARINIZ KAAN VE NOYAN ALTUĞ DA SİZİN YOLUNUZDAN İLERLEYEREK İTÜ DENİZCİLİK
FAKÜLTESİ MEZUNU OLARAK AİLE MESLEĞİNİZİ DEVAM ETTİRİYORLAR. ONLARIN ÜNİVERSİTE
VE MESLEK SEÇİMLERİNDE SİZİN ETKİNİZ NE DÜZEYDE OLMUŞTU?
Oğullarım Kaan ve Noyan'ın hayatı gemiler ve teknelerde iç içeydi.. Denizi
ve mesleği sevdiler. Sırası gelince önce Kaan'ı (1981 yılında ) YDO'ya
yazdırdım. 1985'e geldiğimizde ise Noyan'ı yazdırdım. Onlara şöyle söyledim:
“Çocuklarım, bir gemiyi kaptan idare eder fakat pervaneyi makine mühendisi
döndürür. Onun için dümende biriniz, makinede birinizin olması lazımdır.”
Ve aynı okuldan Kaan güverteden Noyan makineden mezun oldu.”
SİZ VE OĞULLARINIZ İTÜ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ MEZUNLARI SOSYAL YARDIM VAKFI KURUCU
ÜYELERİNDENSİNİZ. BURADAN ÜNİVERSİTE VE FAKÜLTENİZE ÇOK BAĞLI OLDUĞUNUZU ÇIKARIYORUZ.
SANIYORUZ Kİ BUNUN BİR SONUCU OLARAK ÜNİVERSİTEMİZE ÇOK BÜYÜK BİR DESTEK GÖSTEREREK;
DENİZCİLİK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİ YURDU İÇİN 1 MİLYON$ BAĞIŞ YAPMIŞTINIZ. BUNA KARAR
VERİŞİNİZİN HİKÂYESİNİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?
Ben okuldan (YDO) mezun ve emekli olduktan sonra meslek adına birçok bilgi edinmiş
ve pek çok imkan sahibi olmuştum. Meslek hayatımda ulaşmak istediğim kariyer hedefine
de erişmiştim.. Fakat sahip olduklarımın hepsi (YDO) Denizcilik Fakültesi'nden
elde ettiğim bilgi dağarcığı ile oldu. Bu bakımdan okulumu ve bana sağladıklarını
hiç mi hiç unutmadım. Kapısını kapatıp gitmedim, hep geldim ve okulumla içli dışlı
oldum. İşte bu hisler (vefa dolu) ile değerli Bakanımız Sn. Binali Yıldırım Bey'in
(Gemi Mühendisi) önderliği, teşvik ve desteği ile yüzlerce mezunumuzla beraber (az
veren candan, çok veren maldan atasözüne binaen) Denizcilik Fakültesi Binali Yıldırım
Öğrenci Yurdu Kampanyası'na katılmak şerefine kavuştum.
“Her muvaffak olan insanın arkasında teşvik eden diğer bir insan olur
eşi, babası, akrabası vs. gibi...”
EĞİTİM SÜRECİNİZ VE KARİYERİNİZİ ETKİLEYEN DÖNÜM NOKTALARI NELER OLDU? ŞİMDİ
BAKTIĞINIZDA İŞ HAYATINIZI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? UZMAR DÜN NEREDEYDİ NEREYE
GELDİ? DENİZCİLİK SEKTÖRÜ İÇİN UZMAR'IN GELECEKTEKİ HEDEFLERİ NE YÖNDEDİR?
Her muvaffak olan insanın arkasında teşvik eden diğer bir insan
olur (eşi, babası, akrabası vs.). Beni hareketle geçiren ve mesleğim adına ateşleyen
ise Deniz yollarının efsanevi kaptanı Kpt. Şefik Gogen'dir (S/S ANKARA YOLCU
GEMİSİ). Gogen bana şöyle demiştir; “Altay ,evladım, sen benim gibi yapma,
erken emekli ol. Gençsin, girişgensin ve meslek adına hep ileriyi gözetiyorsun.
İyi şeyler yapmak sana yakışır. Durma çalış” demiştir... “Yalnız doğru
yoldan ayrılma ve cevabını veremeyeceğin şeyleri de yapma “ demeyi de unutmamıştır.
İşte bu yolda gidiyorum (gidiyoruz).
UZMAR Kılavuzluk ve Römorkörcülük ve UZMAR Yardımcı Gemiler ve Tugboat fabrikamız
ile Kocaeli serbest Bölgesindeki tersanemizde Uluslararası alanda -Amerika,Avrupa,Avustralya
çizgisinde- (Tugboat) römorkör ihraç ediyoruz.
Gelecekte ise amacımız, UZMAR Liman Pilotaj ve Romorkör A.Ş ve Gemi yapım şirketiyle
beraber uluslararası alanda daha da yükselerek, denizden kazandığımızı yine denize
ve deniz ile ilgili şeylere vermek olacaktır.
“...Ben böyle yaptım; çünkü İTÜ bizlerin köküdür...”
ESKİ VE ÜNİVERSİTESİNE ÇOK BAĞLI, İŞ HAYATINDA BAŞARILI BİR İTÜ MEZUNU OLARAK,
KARİYERİNE ŞİMDİ BAŞLAYACAK OLAN YENİ MEZUN İTÜLÜ'LERE ÖNERİ VE TAVSİYELERİNİZ
NELERDİR?
Yeni mezun İTÜ'lere tavsiyelerim Fakültemizin 2008 yılı andacında mevcuttur.
Kısaca söylersem; İTÜ'lü yeni mezunlar ,değerli gençler!Mezun oldunuz ve artık
iş hayatına atılıyorsunuz. Sizlere tavsiyem (baba tavsiyesi):
“Çalışınız, hep çok çalışınız. Ancak böyle muvaffak olacaksınız. İTÜ'den
aldığınız bilim ve feyz ile imkan sahibi olacaksınız. Fakat mezun olduğunuz İTÜ'yü
ve Fakültenizi hiç unutmayınız. Kapıyı kapatmayınız, hep açık olsun olsun fakültenizle
aranızdaki kapılar.” Ben böyle yaptım çünkü İTÜ bizlerin köküdür.
“Müşterek ruh okulumuzda tam da şöyleydi: Ağabeylik, kardeşlik ve
yardım hisleriyle yaşamak, öğrenmek, öğrendiğini paylaşmak ve meslek adına bir potada
eritmek ...”
2012'DEN 50'Lİ YILLARI GÖZ ÖNÜNDE TUTARAK BİZE SÖYLER MİSİNİZ, İTÜ GÜNLERİNİZ
NASIL GEÇTİ?
İTÜ yani YDO günlerim şöyle geçti: Yüksek Denizcilik okulu o zamanlar Ulaştırma
Bakanlığı'na bağlı idi. Bu okulda okumak üzere 670 kişi imtihan edildi. Okumak
üzere 24 kişi alınacaktı. Benim için büyük bir ümit kapısı bu sınavı başarıyla verirsem
açılacaktı.Bu sınavı Beşinci olarak kazandığımı öğrenince dünyalar benim oldu sanmıştım.
Bu sevinç ve arzu ile okula başladım. Okulda denizcilik mesleğinin anane olmuş adet
ve örfleriyle düzgün, konforlu ve yarı askeri bir disiplin ile denizci yetiştiriliyor
idi. Yıllar ilerledi ve ben mezun oldum. Müşterek ruh okulumuzda tam da şöyleydi:
Ağabeylik, kardeşlik ve yardım hisleriyle yaşamak,öğrenmek,öğrendiğini paylaşmak
ve meslek adına bir potada eritmek ... Bu ruh Denizcilik Fakültesi'nde hala
vardır. (YDO ruhu diyoruz). Hakiki denizcilik demek; ağabeylerin ağabey, kardeşlerin
kardeşlik yaptığı,ortak bir ruhu beraber geliştirmek ve yaşatmak demektir.Bu ruh
sayesinde tüm denizciler ; severek, sayarak istek ve memleket aşkı ile çalışırlar.
Okula yeni başlamış idik. Okul idaresi yeni gelenler içinde sporcular aranıyordu.
Ben de İzmir Namık Kemal (eski İnönü Lisesinde) atletizm ve akrobasi çalışmış idim.
Okulun Müdür Muavinlerinden Hasan Bey (Acem Hasan) bizi çağırdı. (Altay ALTUĞ, Abdurrahim
AKARSU güverte, Altuğ YALÇINKAYA makine) bizi imtihan etti. Ben amuda kalkıp yeteneğimi
gösterince beni beğendi. Bizi bir takım yaptı. “Denizde kayak ile kayarken
2 kişi üst üste kayar mısınız” dedi. Biz de “3 kişi üst üste kayabiliriz
deyince” bize okulda serbest antrenman yapmak için imkanlar sağlandı. Çalıştık..
Bir müddet sonra 1 Temmuz Denizcilik Bayram'ında, Moda koyunda, Donanma ve
Deniz yolları, yolcu gemileri, karşılıklı pruva nizamı düzenlemiş, biz de bu düzenin
ortasında bir deniz motorunun çektiği kızakta bizden istenilen kızakta üç kişi gösterisini
yapmak üzere isimlerini saydığım üç kişi Abdürrahim kaptan altta, Altuğ Yalçınkaya
ortada ben en üstte olmak üzere kulvarda gösteri yaptık. Çok beğenildik o gençlik
zamanında duyduğum sevinç ve aldığımız ödülü hiç unutmam.
ÖĞRENDİK Kİ İYİ DERECEDE MIZIKA ÇALIYORMUŞSUNUZ, O DÖNEMLERDE DE BUNUN GİBİ
SANATSAL VE SOSYAL İÇERİKLİ HOBİLERİNİZ VAR MIYDI? ÜNİVERSİTE YILLARINDAN UNUTAMADIĞINIZ
BİR ÖĞRENCİLİK ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?
Annem piyano ve ud çalar babam da sesiyle ona eşlik ederdi. O zamanlardan beri müziğe
yatkın bir ruhum vardı. Babam 7 yaşında iken bana bir mızıka almıştı. O zamandan
beri çalıyorum, yani 80 senedir. Piyano çalmayı bıraktım çünkü gemiden gemiye taşımak
mümkün değildi. Mızıka ise her zaman cebimde benimle beraber olabildiği için her
anlamda hep yanımdaydı.
İTÜ İLE MEZUNLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARTTIRILMASINA YÖNELİK ÖNERİ VE TAVSİYELERİNİZ
NELERDİR? BU KONUDA PROJELENDİRİLEN VE ÜNİVERSİTEMİZ İLE MEZUNLAR ARASINDAKİ İLETİŞİMİ
KORUMAYA YÖNELİK OLUŞTURULAN İNTERAKTİF İLETİŞİM ARACI "MEZUN BİLGİ SİSTEMİ"Nİ DUYDUNUZ
MU? NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
İTÜ mezunları arasındaki iletişim sisteminin kurulması ve yaygınlaşması mükemmel
bir hadisedir. Son zamanlarda Uluslararası, şirketler arası, insanlar arası iletişimin
önemi anlaşılmış bu yolda önemli adımlar atılmıştır. İTÜ Mezunlarla İletişim Ofisi
de bu adımların en önemlisi dir. Mezunlara iletişim adına kolaylıklar sağlamış ve
önemli bir açığı kapatmıştır. İTÜ mezunları için kurulan (Mezun Bilgi) Sistemi ‘ni
son derece faydalı ve değerli buluyorum.
“Son söylemek istediğim söz, BİR BAŞKADIR İ.T.Ü.'lü OLMAK!”
Tüm İTÜ'lülere şöyle sesleniyorum:
Kıymetli ve Denizci evlatlar,
Gemiler nasıl inşa edilip denizle kavuşuyor ise; Sizler de bu güzel okuldan mezun
olup çalışmak üzere denizlere açılıp kavuşacaksınız.
Denizlerde çalışırken Fakültenizde öğrendiğiniz bilgi dağarcığı yegâne kuvvetiniz
olacak.
Çalışacak ve hep çalışarak tecrübe sahibi olacaksınız. Mesleğinizde denizciliğin
ana koşullarından bir olan beraber ve el ele, sevinerek, birbirinize yardım hisleri
ile çalışacaksınız,Bayrağımızı şeref ve onurla dünya denizlerinde dalgalandıracaksınız
ve geriye baktığınızda yaptığınız işlerle gurur duyacaksınız.
Size bu imkanları sağlayan okulunuzu şükranla anacaksınız.
Sizden isteğim şudur ki:
“Mezun olduktan sonra, bu yaşlanmış ve kıymetli denizciler yetişmiş
Denizcilik Fakültemizi (Y.D.O) unutmayınız! Çünkü eğitim bizlerin geçmişi ve geleceğidir.”
Ben öyle yaptım.Okuldan mezun olduktan sonra kapıyı kapatmadım. Hep döndüm geldim
ve sizlerle beraber oldumve bu beraberliğin bahtiyarlığını yaşadım .
Bahtınız mavi denizler, beyaz köpükler gibi bol olsun.
Allah selamet versin.
Okulun Babası
Kaptan Altay Altuğ
|