İTÜ VLSI LABS DURAN LEBLEBİCİ ÖLÇME LABORATUVARI (Röportaj: Merkez Direktörü Yrd. Doç. Dr. Devrim Yılmaz AKSIN)

İTÜ VLSI LABS DURAN LEBLEBİCİ ÖLÇME LABORATUVARI” RF/karışık İşaret (rf/mixed signal) VLSI Ölçüm ve Karakterizasyon Laboratuvarı ve Mükemmeliyet Merkezi Direktörü Devrim Yılmaz Aksın, Başarılı projeleri, bunların Türkiye ile Üniversitemiz açısından önemi ve merkezin işleyişiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.



ÖNCELİKLE “RF/KARIŞIK İŞARET (RF/MİXED SİGNAL) VLSI ÖLÇÜM VE KARAKTERİZASYON LABORATUVARI VE MÜKEMMELİYET MERKEZİ” PROJE SORUMLUSU OLARAK BU PROJENİN GENEL HATLARINDAN VE KURULUŞ HİKÂYESİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ? 

Bu projeye neden ihtiyaç duyulduğunun çerçevesini çizerek başlayalım. 2010 yılı itibari ile dünyada üretilen değerin kabaca %10’unun yaratıldığı Elektronik pazarında, büyüklük olarak dünyanın on sekizinci ekonomisine sahip Türkiye’nin payı son derece küçüktür. Tüketici elektroniğine yönelik pazara ürün sunan mevcut firmalarımızın iş modeli maalesef katma değeri son derece düşük olan montaj modelidir. Bu iş modelinin değiştirilip, katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünü, ara elektronik mamullerin (örneğin tümdevrelerin) ülkemizde ürünleştirilmesinin önü açılmalıdır. Bunun için 3 temel sacayağına ihtiyaç vardır: tasarım, üretim, test. Ürünleşme sırasında, bu 3 ayaktan herhangi birinin eksikliği, sürecin başarı ile tamamlanmasını engellemektedir. Günümüz elektronik teknolojisinin ihtiyaç duyduğu ölçümleri yapabilecek kabiliyetteki bir laboratuvarın yüksek maliyeti, hem araştırma kurumlarının hem de Türk elektronik endüstrisinin anlamlı çalışmalar yapabilmesinin önündeki en ciddi bariyeri oluşturmaktadır.

Türkiye’de elektronik alanında dünya çapında kabul görecek çalışmalar yapabilmek için, bu çalışmaların kanıtlanmasını sağlayacak son derece hassas ve doğru ölçümler yapabilen bir ölçme laboratuvarı gereklidir. Dolayısıyla, bu proje ile kurulan laboratuvara, uzun zamandan beri çok geniş bir çevre tarafından ihtiyaç duyulmaktaydı. Laboratuvarın planlama ve kurulma aşamasında, bu alt yapının vereceği hizmetten yararlanmayı planlayan şirket ve araştırma kurumları ile yakın temas içinde olduk. Projenin fon bulabilmesinin arkasında, kurulan laboratuvara ihtiyaç duyan toplam 21 kurumun bir destek koalisyonu oluşturması vardır.

Spesifik olarak proje ile ilgili çalışmalara 2008 yılında başladık. Uzun bir hazırlık döneminden sonra 2010 yılı sonu itibari ile Kalkınma Bakanlığı (o zaman ki adı ile DPT) projeyi desteklemeye karar verdi. Kollarımızı sıvayarak 2011 Haziran ayı içinde fiili olarak projeye başladık ve laboratuvar kurulu kapasitesi ile son derece yoğun bir emeğin sonucu olarak Nisan 2013 tarihinde açıldı.

Hâlihazırda, 2013 yılı itibari ile elektronik ölçüm alanında dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarından biridir. Kurulan laboratuvarda, kablolu/kablosuz haberleşme, Radyo Frekansı, veri dönüştürücü, güç yönetimi, sayısal elektronik sistemlerini günümüz teknolojisi ile mümkün olan en yüksek hassasiyet ve doğrulukta, arzu edilen her türlü amaca uygun bir şekilde, her türlü ortam koşulu altında ölçmek mümkündür.

BİLDİĞİMİZ KADARI İLE ANKA PROJESİNİN ÇİPİ BURADA TASARLANMIŞTI. MERKEZİNİZDE BU VE BENZERİ DAHA BAŞKA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLMEYE DEVAM EDİLİYOR MU?

Yukarıda değindiğimiz gibi, Türkiye’nin ileri teknoloji ürünü elektronik ara mamul üretmesinin önündeki en önemli engelin, sıralanan sacayaklarından test ayağının yüksek maliyeti olduğuna ve bu engelin kaldırılması ile sürecin önünün açılacağına inanıyoruz. Bu iddiamızı kanıtlamak için, proje hedeflerinden birini laboratuvarın tamamlanmasına müteakip, bu sürecin işletilmesi ve bir ürünün İTÜ’de tasarım, üretim ve test aşamalarından geçerek ürünleştirilmesini hedefledik. Bu amaçla, stratejik ortağımız olan ASELSAN A.Ş. firması ile her türlü hava aracında kullanılan MIL-STD 1553 askeri standardına uygun sayısal ve analog haberleşme tümdevre setinin İTÜ’de tasarlanmasını, uygun kanallarla üretilmesini ve İTÜ’de test edilmesini içeren bir projeye başladık.

İTÜ VLSI LABs grubu mühendislerinin 18 aylık bir çalışması sonucu tümdevreler tasarım, üretim ve test aşamalarından başarı ile geçmiştir. Gelinen aşamada hava araçlarında kullanılabilmesi için gerekli olan sertifika alımı süreci devam etmektedir. Bu sürecin sonunda, tümdevreler Türkiye’nin ANKA dâhil, bütün hava araçlarında kullanılabilecektir. Dolayısıyla, bu proje ile Türkiye’de katma değeri yüksek ara elektronik elemanların laboratuvarımız sayesinde ürünleştirelebileceğini ispatlamış olduk.



“Bu olanaklar İTÜ’nün alt yapısına ve birikimine olan inanç sayesinde sağlanabilmiştir.”

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI’NDAN (DPT) 3 MİLYON TL. GİBİ ÖNEMLİ BİR DESTEK ALDIĞINIZI ÖĞRENDİK.  BUNUN DIŞINDA YURT İÇİ VE YURTDIŞINDAN DESTEK ALDIĞINIZ, BİRLİKTE ÇALIŞTIĞINIZ KURUMLAR VAR MI?

Öncelikle yapılan yatırımın büyüklüğünden bahsetmek doğru olacaktır. Toplam bütçemiz 10 Milyon TL mertebesindedir. Bunun küçük bir kısmı ASELSAN A.Ş. tarafından, geri kalanı ise Kalkınma Bakanlığı kanalı ile geldi. Şu ana kadar yapılan alımlarda elde edilen ortalama indirim %45 mertebesindedir. Dolayısıyla, kabaca 9-10 Milyon USD mertebesinde bir yatırım söz konusudur. Normal olarak bir şirketin ArGe yatırımı %10 mertebesindedir ve bunun ancak yarısı cihaz alımına harcanır. Dolayısıyla kurulan alt yapının 200 Milyon USD’lık bir organizasyonu rahatlıkla destekleyebilecek büyüklükte olduğunu söyleyebiliriz.

Kurulan laboratuvarın vereceği ölçme hizmetinden yararlanmayı planlayan ASELSAN A.Ş., NETAŞ A.Ş., AirTies A.Ş. gibi şirketlerin ve Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi gibi araştırma kurumlarının oluşturduğu koalisyondan bahsetmiştik. Bu kurumların varlığı ve kurulan alt yapıyı kullanmaları sürdürülebilirlik açısından son derece önemlidir. Bu ortaklarımızla ilişkilerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bu şirketlerin yanı sıra İTÜ olarak Agilent ve Spark Ölçüm şirketleri ile stratejik ortaklık anlaşması imzaladık. Bu anlaşma kapsamında İTÜ, Agilent ve Spark kurulan laboratuvarın sürdürülebilirliği konusunda ortak sorumluluk almışlardır. Eğitimi Agilent tarafından verilen Spark firmasının bir uygulama mühendisi sürekli olarak İTÜ VLSI Ölçme Laboratuvarı’nda bulunmaktadır ve laboratuvardaki Agilent marka cihazların etkin ve efektif kullanılması için kullanıcılarımıza destek olmaktadır. Ek olarak, Agilent firması sahip olduğu tasarım yazılımlarını bedelsiz olarak İTÜ VLSI LABs grubu kullanımına vermiştir.

Bunun dışında tümdevre tasarım alanında iki önemli yazılım firması ile (Cadence Design Systems ve Berkeley Design Automation) İTÜ olarak yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde, bu firmalar yıllık ticari değeri 430 Milyon Euro mertebesinde olan yazılım lisanslarını İTÜ VLSI LABs grubuna neredeyse bedelsiz olarak vermektedir. Bu olanaklar İTÜ’nün alt yapısına ve birikimine olan inanç sayesinde sağlanabilmiştir.



"Temelinde ihtiyaç sahiplerine hizmet vermek üzere kurgulanmış olan laboratuvar projemiz ülkemizin kaynaklarının en verimli şekilde kullanması amacını gütmektedir."

BU LABORATUVARI BU KADAR ÖZEL YAPAN VE BU KADAR BÜYÜK YATIRIMLAR ALMASINA SEBEP OLANLAR ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Kurulan laboratuvarın özelliği, 2013 yılı itibari ile dünyada yapılabilecek en hassas ve en doğru elektronik ölçümleri yapabilecek cihazlara sahip olmasıdır. Dolayısıyla, yetenek açısından dünyada belki eşdeğeri olabilir ama daha iyisinin olduğunu sanmıyoruz. Kurulu alt yapı ile özellikle kablolu/kablosuz haberleşme ve RF sistemlerinin ve veri dönüştürücü elektronik sistemlerinin ölçümü yapılabilmektedir. Bu ölçme düzeneklerini özellikle belirtmemizin sebebi karmaşık ve zor dereceleridir, bu sistemler dışında son derece geniş bir yelpazede elektronik sistemlerin ölçümü yapılabilir.

Her türlü üründe olduğu gibi güncel teknolojinin sınırlarında kabiliyetlere ulaşmak istendiğinde cihaz etiket fiyatları da üstel olarak artmaktadır. Bu sebeple bu kabiliyeti elde etmek için yapılması gereken yatırım miktarı büyüktür. Bu noktada önemli olan yapılan yatırımın verimli olarak kullanıp kullanılmayacağı ve yukarıda değindiğimiz ürünleşme sürecinin önünü açıp açmayacağıdır. Temelinde ihtiyaç sahiplerine hizmet vermek üzere kurgulanmış olan laboratuvar projemiz ülkemizin kaynaklarının en verimli şekilde kullanması amacını gütmektedir. Şirket ve araştırma kurumlarının oluşturduğu koalisyonun kurulan alt yapının verimli bir şekilde kullanılmasını ve sonucunda da ekonomimize olumlu katkı yapılmasını sağlayacağına inanıyoruz.

 

"Kurulan altyapı, İTÜ’de yapılacak bilimsel yayınların kalitesine ve yetişen/yetişecek uzman iş gücünün kalitesine mutlaka pozitif yönde etki edecektir."

BU MERKEZİN/PROJENİN ÜNİVERSİTEMİZ VE TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

İTÜ, uzun yıllardan beri VLSI (tümdevre) teknolojileri konusunda araştırma yapan Türkiye’nin sayılı kurumlarından biridir. Kurulan ölçme laboratuvarı bu pozisyonumuzu kesinlikle daha da kuvvetlendirecektir. Kurulan altyapı, İTÜ’de yapılacak bilimsel yayınların kalitesine ve yetişen/yetişecek uzman işgücünün kalitesine mutlaka pozitif yönde etki edecektir.

Ülkemiz için önemi ise, yukarıda değindiğimiz sacayaklarından eksikliği duyulan test ayağının tamamlanması ve dolayısıyla yenilikçi elektronik ürünlerin yapılabilmesinin önünün açılmasıdır. Bunun sonucu olarak dünya elektronik pazarındaki Türkiye’nin pazar payının ve ülkemizin refah seviyesinin artmasıdır. İTÜ VLSI LABs olarak grubumuzun vizyonu, kurulu laboratuvarlarımızın sağladığı olanaklarla, Avrupa’da veya Amerika’da olduğu gibi yenilikçi fikirleri ile bütün insanların günlük hayatlarını değiştiren ve kolaylaştıran pek çok start-up şirketinin Türkiye’de de kurulması ve bu üretkenliğin getirdiği refahın Türkiye vatandaşlarınca yaşanmasıdır.

İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLDUĞUNUZ (BU ALANDA) BAŞKA MERKEZLER VAR MI?

Yukarıda bahsettiğimiz koalisyon içindeki araştırma kurumları ile yakın temas halindeyiz. Bu kurumlardan, TÜBİTAK YİTAL Türkiye’nin halen tek tümdevre üretim merkezidir. Ürettikleri elektronik tümdevrelerin ölçümüne ihtiyaç duymaktadırlar. Aynı ölçme altyapı yatırımının birden fazla yerde tekrar tekrar yapılması bu alt yapıların verimli şekilde çalıştırılmasını imkânsız hale getirmektedir. Dolayısıyla, TÜBİTAK YİTAL’in ihtiyaç duyduğu özellikle yüksek frekans ölçme ihtiyacını laboratuvarımızdan sağlayabilmesi amacıyla bu kurumla işbirliğimiz devam etmektedir. Bunun dışında yurtdışından üniversitelerle (örneğin İtalya’dan Pavia Üniversitesi) işbirliğimiz büyüyerek devam etmektedir.

BU MERKEZİN İSMİNDE ÖLÇÜM MERKEZİ İBARESİ GEÇİYOR. BİR ÖLÇÜM MERKEZİNİN, YAPTIĞINIZ İŞ İÇİN ÖNEMİ NE BOYUTTADIR?

Kurulan laboratuvar bir elektronik ölçme laboratuvarıdır. Yukarıda da değindiğimiz üzere test veya ölçme ürünleşme sürecinin 3 temel adımından biridir. Eksikliği durumunda sürecin tamamlanması mümkün değildir. Test edilmemiş ürün, sadece bir fikirden veya iddiadan ibarettir. Bu iddianın ispatlanması ancak test ile mümkündür. Tüketicinin kullanımı için pazara sunulan her ürünün çalışır durumda olduğunun ve performansının garanti edilebilmesi için test edilmesi zorunludur. Bu sebeple ölçme/test son derece önemlidir.

BU KADAR ÖNEMLİ BİR PROJEYİ GENÇ BİR MEZUNUMUZ VE ARAŞTIRMACIMIZ OLARAK YÜRÜTEN, DEVRİM YILMAZ AKSIN KİMDİR? BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Galatasaray Lisesi’nden 1992 senesinde mezun olduktan sonra, İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği programında lisans eğitimime başladım. Bu dönemde, okulumuzda uzmanlaşma ders paketleri vardı. Dördüncü sınıfta tümdevre tasarımı, üretimi ve testi ile ilgili olan mikroelektronik ders paketini seçtim ve böylece VLSI teknolojileri ile olan maceram başlamış oldu. Lisans eğitimimi 1996 yılında tamamladıktan sonra yüksek lisans eğitimime yine İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nde (EHMB) başladım. Bu süre boyunca, hem İTÜ’de araştırma görevlisi olarak, hem de İTÜ ETA Vakfı bünyesinde tümdevre tasarımcısı olarak çalıştım. Bu dönemde, meslektaşlarımla beraber, Netaş, Aselsan, Alcatel gibi Türkiye’nin elektronik pazarında faaliyet gösteren büyük firmaları için tümdevre tasarımı yaptık. Yüksek lisans derecemi aldıktan sonra doktora eğitimime devam etmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gittim. Burada 2006 yılında doktora derecemi University of Texas at Dallas üniversitesinden aldım. Doktora eğitimim sürecinde, dünya tümdevre pazarının en önemli firmalarından biri olan Texas Instrument firmasında önce tümdevre tasarımcısı, daha sonra proje yöneticisi olarak çalıştım. Texas Instrument firması içinde tümdevre tasarımı alanında dünyanın en saygın tasarımcıları ile beraber çalışma imkânı buldum. 2007 senesinde Türkiye’ye dönerek İTÜ EHMB’de İTÜ VLSI LABs grubunun direktörü olarak Yardımcı Doçent akademik derecesi ile çalışmaya başladım. Son olarak, 2009 yılında İTÜ İşletme fakültesinden EMBA derecesi aldım.

"Prof. Dr. Duran Leblebici ve Prof. Dr. Uğur Çilingiroğlu, teknik yeterlilikleri ve öngörüleri ile benim de içinde olduğum şanslı azınlığa son derece heyecanlı ve ilgi çekici bir mühendislik alanının  kapılarını açmışlardır."

VLSI ALANINDA ÇALIŞMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ? BU KONUDA ETKİLENDİĞİNİZ BİR BİLİM İNSANI VAR MI?

Mikroelektronik alanında çalışmaya karar vermeme 2 önemli unsur sebep oldu. Birincisi, bu işin son derece meşakkatli ve uzun erimli olması, kendinizi sürekli geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek zorunda olmanızdır (oldum olası zorlukları aşmaya çalışmak benim için ilgi çekici olmuştur). İkincisi ise, insanların günlük hayatlarına etki eden ürünleri yapmanın verdiği keyif duygusudur (örneğin herhangi bir HP marka tarayıcıya sahip iseniz, bu ürün içerisindeki tümdevrelerden birini benim yönettiğim ekip tasarladı).

Kariyerime verdiğim yönde özellikle 2 hocamızın büyük etkisi vardır: Prof. Dr. Duran Leblebici ve Prof. Dr. Uğur Çilingiroğlu. Her ikisi de, Türkiye’de bu teknolojiye dair yapılan işlerin mayasında vardır. Teknik yeterlilikleri ve öngörüleri ile benim de içinde olduğum şanslı azınlığa son derece heyecanlı ve ilgi çekici bir mühendislik alanının  kapılarını açmışlardır.

BU PROJE DIŞINDA YER ALDIĞINIZ BAŞKA PROJELER VAR MI?

EHMB lisans ve yüksek lisans programlarında verdiğim dersler, yönetmekte olduğum 6 doktora ve 3 yüksek lisans tezi ve 2 laboratuvar bütün zamanımı almaktadır. Dolayısıyla şu anda başka bir projede yer almıyorum.

BURASI İÇERİSİNDE İTÜ ÖĞRENCİLERİ NASIL BİR ÇALIŞMA İMKÂNINA SAHİP OLUYORLAR?

Kurulan laboratuvarın İTÜ öğrencilerine en büyük katkısı, artık elektronik ve özelde mikroelektronik alanında, dünya çapında doktora ve yüksek lisans çalışmalarının yapılmasının önü açılmıştır. Olanaksızlıklar sebebi ile yüksek lisans çalışmalarının yurt dışında yapılması zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Sağlanılan yeni olanaklar sebebi ile doktora veya yüksek lisans eğitimine Türkiye’de devam etmeye karar veren öğrencilerin sayısında görünür bir artış söz konusudur.



SİZİN EKLEMEK VURGULAMAK İSTEDİĞİNİZ KONULAR VAR MI?

Türkiye’nin kıt kaynakları ile gerçekten dünya çapında bir elektronik ölçme laboratuvarı şu anda İTÜ’de kuruldu ve hizmet veriyor. Sizin kanalınızla, kurulan laboratuvarın ilgili her kişi ve kurumun kullanımına açık olduğunu duyurmak istiyorum. 


İTÜ Kurumsal İlişkiler ve Mezunlarla İletişim Ofisi
İTÜ Ayazağa Kampüsü, Süleyman Demirel Kültür Merkezi, 34469 Maslak, Sarıyer/İstanbul
mezun@itu.edu.tr
Telefon ve Faks: (212) 285 30 80